Temiz enerji emisyonları düşürmek adına en ucuz yol haline geldi

5.04.2022 - 18:09

İklim değişikliği kapsamında koyulan uluslararası hedeflerden biri olan küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak için emisyonları azaltmanın en ucuz yolu yenilenebilir enerji kaynakları oldu.

Bu kaynaklar, 2030’a kadar düşürülmesi gereken emisyon miktarının üçte birini tek başına azaltabilecek ve geleceğimizi kurtarmak adına bize en çok yardımcı olacak enerji kaynakları olacaklar.

Birleşmiş Milletler bünyesindeki Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) emisyon azaltımına odaklanan İklim Değişikliği 2022: İklim Değişikliğinin Azaltılması raporunda, küresel sera gazı emisyonları 2010-2019 döneminde insanlık tarihinin en yüksek seviyesine ulaştığı belirtildi.

Emisyonların, 2019’da 2010’daki seviyesine göre yüzde 12, 1990’daki seviyesine göre ise yüzde 54 (21 gigaton) daha yüksek olduğu raporda vurgulandı.

İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonlar 2019’da 59 gigaton karbon eşdeğeriyle 1990’dan bu yana en yüksek seviyesini görürken emisyonların yüzde 34’ü enerji tedariki, yüzde 24’ü sanayi, yüzde 22’si tarım, ormancılık ve arazi kullanımından, yüzde 15’i ulaşım ve yüzde 6’sı binalardan dolayı oluştu.

Küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak için 2030’a kadar emisyonların en az yüzde 43 (24 gigaton) düşürülmesi gerekiyor.

Emisyon azaltımında bu oranın başarılabilmesi için kömür kullanımının 2030’a kadar yüzde 75 azaltılmasına, yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminin ise hızla artmasına ihtiyaç duyuluyor.

Güneş ve rüzgarın küresel elektrik üretimindeki payı 2021’de yüzde 10,3’e çıkarak rekor kırdı

İhtiyaç duyulan emisyon azaltım miktarının üçte birinin sadece güneş ve rüzgar enerjisi santralleri kurarak düşürülebileceği hesaplanıyor.

IPCC raporundaki hesaplamalara göre, birim maliyetleri 2010-2019 döneminde yüzde 85 azalan güneş enerjisi ve yüzde 55 oranında azalan rüzgar enerjisi emisyonların azaltılmasında en ucuz yol haline geldi.

Güneş enerjisinde megavatsaat başı maliyet 2000’deki 600 dolar seviyesinden, 2020’de 100 dolara kadar geriledi.

Bu dönemde güneş enerjisi kapasitesi 10 kattan fazla artarken maliyetleri yüzde 85 düşen lityum-iyon bataryalar sayesinde elektrikli araç kullanımı da 100 kattan fazla arttı.

Londra merkezli düşünce kuruluşu Ember’in verilerine göre, güneş ve rüzgarın küresel elektrik üretimindeki payı 2021’de yüzde 10,3’e çıkarak rekor kırdı.

Küresel elektrik talebinin yüzde 93’ünü oluşturan 75 ülkeden 50’si önemli bir eşik olarak görülen yüzde 10 bandını aştı.

Güneş enerjisi, 2021’de de son 17 yıldır olduğu gibi en hızlı büyüyen kaynak oldu.

Ember Küresel Program Lideri Dave Jones ise temiz bir elektrikli geleceğin güvenli iklime giden yol olduğuna işaret ederek "Kömürden elektrik üretiminin bu 10 yılda çökmesi gerektiğini uzun zamandır biliyorduk ama IPCC raporu bunu çok net şekilde ortaya koyuyor. 2030’a kadar temiz elektriği artırmaya yönelik muazzam bir küresel çaba, sektörü 1,5 derece patikasında tutuyor." ifadelerini kullandı.

Rüzgar ve güneşin ucuz, temiz, güvenli, ölçeklenebilir ve geleceğin elektrik sisteminin bel kemiği olacağının söyleyen Jones, şunları kaydetti:

"Ancak şu anda hükümetler gereken aciliyetle hareket etmiyorlar. Rekor kıran rüzgar ve güneş enerjisi, doğru yönde ilerlediğimizi gösteriyor. Mümkün olan en kısa sürede yüzde 100 temiz elektriğe ulaşmak için rekorlar kırmaya devam etmemiz gerekiyor. Elektrik sektörü, elektrikli bir geleceğe geçerken diğer sektörlerde büyük azaltımların önünü açmanın da anahtarı."

Bize Ulaşmak İçin

  •  Çamlıca Mah. Yenimahalle ANKARA TURKEY
  •  bilgi@enerjiweb.com
  •  (312) 397-7236

Yorumlar

Henüz yorum eklenmemiş.

Yorum Ekle

Menu