Rüzgar, güneş ve diğer yenilenebilir enerjilerin kurulum maliyetleri düşerken, yaratıcı finansman modelleri, bu kaynakların fosil yakıtlar karşısında rekabet gücü kazanmasını sağladı. Şebeke bağlantılı enerji depolama yöntemlerinin gelişimi de önemli gelişmelere imkan tanıdı.
Güneş ve rüzgar enerjisinde çok değil 10 yıl öncesine kadar “pahalılık” tartışmaları yapılıyordu. Devlet destekleri olmadan yenilenebilir enerjinin sürdürülebilir olmadığını savunanlar da vardı, geleceğini parlak görenler de… Bu tartışmalar günümüzde de devam ederken, son günlerde yenilenebilir enerji cephesinden “pahalılık” tezini çürütecek cinsten haberler geliyor. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin beraberinde getirdiği büyük tehlikelere karşı harekete geçen devletlerin çabaları nihayet sonuç vermeye başlıyor. Son yıllarda yapılan dev yatırımlar sayesinde, yenilenebilir enerji konusunda önemli bir dönüm noktasına ulaşıldı. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) aralık ayında yayınladığı rapora göre, söz konusu yeni enerjinin elde edilmesi olduğunda güneş enerjisi fosil yakıtlardan daha ucuz hale gelmiş durumda. Raporda, rüzgar enerjisinde de maliyetlerin düştüğüne dikkat çekiliyor…
ARTIK REKABET EDEBİLİR
WEF’in yenilenebilir enerjiyi mercek altına alan yatırım raporuna göre,bugün küresel elektrik üretiminin yüzde 62’sinden halen kömür ve doğalgazsorumlu. Ancak güneş ve rüzgar enerjisiteknolojilerinde sağlanan ilerleme, hem verimlilik hem maliyet bakımından son 5 yılda yenilenebilir enerjiyi daha rekabetçi hale getirdi. Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, rüzgar türbinlerinin kapasite faktörleri son on yılda yüzde 25’ten yüzde 50’ye çıktı. Rüzgar türbinlerinin geliştirilmesi, dijital çözümlerin verimliliği desteklemesiyle rüzgar enerjisi maliyetlerinde ciddi düzeyde gerileme trendi sürüyor. Örneğin rüzgar enerjisinin öncü ülkelerinden biri olan ABD’de, 2009’dan 2015 yılına uzanan dönemde rüzgar enerjisi maliyetleri yüzde 60 oranında gerileme kaydetti.
MALİYET YÜZDE 30 DÜŞTÜ
Bloomberg New Energy Finance (BNEF) tarafından yayınlanan veriler de bu açıklamayı destekler nitelikte. BNEF’in yayınladığı verilere göre yenilenebilir enerjisi konusunda önde gelen 60 ülkede güneş enerjisinin ortalama megavat fiyatı 1.65 milyon dolara düşmüş durumda. Güneş enerjisini, megavat başına 1.66 milyon dolara elde edilen rüzgar enerjisi takip ediyor. Fiyatların düşmesini etkileyen faktörler arasında kurulum ve ekipman maliyetlerinin düşmesi, yeni iş fikirleri ve temiz enerji politikalarındaki artış gösteriliyor. WEF’in raporuna göre, son üç yılda rüzgar türbin fiyatları yüzde 30 düşüş gösterdi. 2015 yılında güneş yatırımları 161 milyar dolar, rüzgar yatırımları 110 milyar dolara yaklaşırken, büyük hidroelektrik santrallerinin dışındaki diğer tüm yenilenebilir enerji teknolojilerine yapılan yatırım toplamı ise 15.2 milyar dolar oldu. Birçok enerji analisti, yeni inovasyon ve gelişmelerle rüzgar ve güneş enerjisinin bundan sonra daha da rekabetçi hale geleceğinden emin gibi.
hürriyet