Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Açıklaması

4.05.2012 - 10:27

TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın gündemle ilgili sorularını cevaplandıran Yıldız, petrol aramalarıyla ilgili bir soruya, "Bu konuda soğuk kanlıyız. Her zaman olduğu gibi AK parti hükümetimizin artık temel yapısıdır bu. Ayağı yere basar, beklentileri ümitleri boşa çıkarmayan ve gerçekçi bir adım atan bir yapı içerisindeyiz. O yüzden bizim böyle hayal ürünü bir yapıyı ortaya koymamız söz konusu değil. Biz burada gerçekçi bir sondaj yapıyoruz para harcıyoruz. Karlarımızı zararlarımızı etkileyen bir yapı aynı zamanda bu. O yüzden son derece gerçekçi. Buradan petrol çıkmayabilir. 12 ayrı firma, 12 ayrı ülke geldi ve hiçbir sonuç alamadılar. Petrol aramalarda karada, denizdeki maliyet 50 milyon dolardan başlıyor. 250-260 milyon dolara kadar yükseliyor" şeklinde cevap verdi.

Bakan Yıldız, ’Akdeniz’de petrol var mı?’ şeklindeki soru üzerine, şunları söyledi: 

"Bu haberi duymaya çalışan insanlardan birisiyim benim. Omuzlarımızdaki sorumluluk gereği yaptığımız iş gereği bütün ithal ettiğimiz kaynakların olabildiğince yerli kaynaklar haline gelmesiyle alakalı yürüttüğümüz çalışmaların bir parçası bu önemli bir parçası. Ben bütün bunların yerli kaynaklar tarafından yapılmasını isterim bu çok da güzel bir şey olur. Ülkemizi sıçratacak bir şey olur. Düşünün 50-55 milyar dolar civarındaki bir yapıyı siz yerli kaynaklar haline getiriyorsunuz 5-7 yılda. Türkiye için bu dediğim gibi bütün sektörlerdeki değişimi en temel parçalarından birisi olacak bunu yapabilirsek. Ama bunu söylerken bizim gerçekçi olmamız lazım, o yüzden diyoruz ki, ’petrol varsa biz onu bulacağız petrol yoksa biz bunu bulamayacağız’ olmayan petrolü biz bulamayacağız ama olduğuna inandığımız için de ümit ettiğimiz için biz buralarda çalışıyoruz. Bakın 4 yılda yaklaşık 16 bin kilometrelik iki boyutlu sismik ve yaklaşık 3 bin kilometresine de 3 boyutlu sismik yaptık. Bu sismiklere dayanarak bir yerde arama yapıyoruz. Ama sondaj bitmeden o matkabın ucu petrole değmeden herhangi bir haber vermek doğru değil gerçeğe hiç uymaz. Bizim Hopa’da Sinop’ta, Sürmene’de, Kastamonu’da yaptığımız çalışmalar oldu. Orada uluslar arası firmalarla yaptık. Bildiğiniz gibi exomobille bp ile dünya devleriyle yaptık. Bunlar kendini çok misval olan etmiş firmalar ama buna rağmen orada çıkmadı."

Karadeniz’de petrol aramalarının bırakılıp bırakılmadığı yönündeki soruyu cevaplayan Yıldız, "Hayır Karadeniz’den vazgeçmedik ve hemen de vazgeçmeyiz. Özel sektörden yerli firmalarında artık talepte bulunduğunu görüyoruz. Şu ana kadar hep uluslar arası firmayla ortaklıkları vardı. Yerli firmalarda artık buna başvurdu. Bu çok iyi bir gelişme önemli bir gelişme o yüzden biz gerek maden kaynaklarımızın gerekse petrol ve doğalgazla alakalı arama ve üretim faaliyetlerine mutlaka yerli firmaların girmesini istiyoruz. Bu çok doğru bir şey olur. Biz yerli sermayemizi isterse tekstilden isterse başka sektörlerden kıvranmış olursa olsun bizim mutlaka bunları yerli kaynaklar haline getirmeyle alakalı çalışmamızın devam etmesi lazım. Özel sektörün daha çok bulunmasını istiyoruz. 1 yıl içinde özel sektörle beraber 170 e yakın kuyu buluyoruz. Mal faaliyetlerine ayırdığımız bütçe genel bütçeye yük olmaksızın kendi kazandığımız paralarla şu anda yaklaşık 1.3 milyar dolar seviyesine çıktı özel sektör bütçesiyle beraber.

1.3 milyar dolar 10 yıl önce 100 milyon dolar civarına ayrılıyordu.12-13 katı kadar daha fazla arama faaliyetleri gösteriyoruz. Hiçbir grup bize diyemez ki, ’siz az arama yapıyorsunuz’ diyemez. Çünkü biz 12-13 katına çıkan arama faaliyetlerine ulaştık. Bizim genel bütçeden almadığımız paralar dolaylı olarak sağlık, adalet, eğitim gibi sosyal devlet anlayışına dönük projelere harcanıyor. Uluslar arası projelerden kazandığımız paraları yerli üretim için kullanıyoruz" dedi.

’Doğu Karadeniz’de veya KKTC ile Türkiye arasında kalan bölgede deniz de kuyu açma gibi bir proje yakın bir gelecekte var mı? şeklindeki soruyu cevaplayan Yıldız, "Var. Bizim Shell ile Antalya açıklarında yaptığımız önemli bir nokta olarak ortaya koyduğumuz çalışma inşallah kısa zamanda başlayacak. Tabi onlar sismiklerini de tekrar elden geçiriyorlar. Shell ile Antalya açıklarında anlaştık. Aynı zamanda 12 tane firmanın rağbet ettiği mersin ve İskenderun açıklarındaki çalışmalar var. Yılsonuna kalmadan orada da anlaşmamızı yaparız. Bir yada iki firmayla biz o çalışmaları yürütürüz. Firmalarda buraya gelip 300-500 milyon dolar parayı neyse laf olsun diye harcamaz. Bunlar her ne kadar büyük olursa olsun her ne kadar ciroları büyük olursa olsun yine bu tür konuda 1 milyon doların hesabını her türlü idareci vermek durumundadır. O yüzden bunlar ciddi aramalardır. Biz bu arama ve üretim faaliyetlerine devam edeceğiz. Biraz sabırla birazda inatla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Hem Karadeniz’de hem de Akdeniz de bu çalışmalar devam edecek" dedi.

Yıldız, "Marmara’da bir kısım sismiklerimiz var. Ama ağırlıklı olarak özellikle jeoloji yapısı itibariyle baktığımız zaman çevreye baktığımızda bizim önceliğimizi Karadeniz ve Akdeniz’e vermemizin teknik açıdan daha uygun olacağı gösteriliyor" dedi.

Bakan Yıldız, Yunanistan’ın borcunu ödeyip ödemediğin yönündeki bir soru üzerine, "Evet 300 milyon dolarlık borcunu ödedi. Bu konuda ilişkilerimiz irtibatlarımız çok iyi yunanlı meslektaşımla da çok iyi bir iletişimim var. Oradaki siyasi ekonomik istikrarsızlığın kendi sektörünü de olumsuz etkilediğini oda biliyor. Ama buna rağmen biz faaliyetimize devam ediyoruz. İrini çok misval olan etmiş firşbirliğimiz varsa bunu geliştirmeye devam ediyoruz. Yunanistan ile ilişkilerimiz gayet iyi. Cari borçlar birikiyor. Tamamen sıfır değil. Ama bunlar bizim komşu ülkelerle ilişkilerimizde normal şeyler" şeklinde konuştu.


Bakan Yıldız, ’doğalgaz ve petrolün ne kadarını yerli kaynaklardan karşılıyoruz’ şeklindeki soruyu, "Türkiye’nin bütün enerji kaynaklarını tek birime çevirsek yaklaşık 110 milyon ton petrole karşılık gelir. Türkiye’nin yıllık 110 milyon ton petrole ihtiyacı var. Yüzde 28’i yerli kaynaklardan oluşuyor. Ama petrolün yüzde 8’i Türkiye’de. Yüzde 92’si ithal doğalgazın yüzde 97,5 ithal ediliyor. Yüzde 2,5’i Türkiye’de üretiyoruz. Petrol varsa bulacağız yoksa bulamayacağız. Batman’da yeni kuyular açıyoruz.

Adıyaman ve Batman Türkiye’de en çok petrol ürettiğimiz yerlerdir. Geçen hafta 500 varillik günlük bir kuyu sondajı yaptık. Türkiye’nin tüketiminde çok önemli olmasa da damlaya damlaya göl olur. Bunlar Türkiye’nin ihtiyacını karşılayamaz. Trakya’da Shell ve bir firma ile kaya gazları ile ilgili çalışma yapılıyor. Zonguldak’taki yüksek kalorili kömürden bazen de linyitten. 1 metre küp kömürden 35 metre küp civarında metal gazı elde ettiğimiz oluyor. Bu önemli bir kaynaktır. Kaya gazı sezaryenle doğum gibidir. Doğalgazın kendisidir. Petrolün yer altında bulunması çok önemli değildir. Kumların arasında ve yatabileceği bir yatakta bulunması alınabilirliğini gerçekleştirir. Petrol ve türev kaynaklarının yarısından fazlası ulaşım alanında kullanılıyor. Sadece enerji ve elektrik sektöründe kullanılmıyor. Toplumdaki her katmanda bulunan vatandaşımız tasarruf yapmalı" şeklinde cevapladı.

Türk halkının tasarruf yapmaya başladığını kaydeden Bakan Yıldız, "Bu önemli bir şey. 2007 yılında biz kanunlarını çıkardık, ama bu bir kültür. Bunu yerleştiriyoruz ama daha hızlı artacak, daha hızlı bir tasarrufa doğru gidiyoruz" dedi.

Bakan Yıldız doğalgaz ile elektriğe zam yapılıp yapılmayacağı yönündeki bir soru üzerine, "Otomatik fiyatlama mekanizması işlemeye devam ediyor. Doğalgaz konusunda ise şu anda Avrupa’nın en ucuz ikinci ülkesiyiz. Biz bunu hak etmiyoruz. Avrupa’nın en ucuz doğalgazını Türkiye kullanıyorlar. Elektrik de doğalgaz kullanımının artmasını istemiyoruz. Akdeniz havzasında en ucuz ve en uygun fiyatlarla alan ülkeyiz" şeklinde konuştu. - ANKARA

KAYNAK:İhlas Haber Ajansı

Menu