Dosya Yükleme Durumu 0%
Sonuç
Washington merkezli Türk Miras Örgütü’nün düzenlediği sanal konferansta Akar, "Türkiye, Doğu Akdenizde en uzun kıta kıyı şeridine sahip bir ülke olarak denizcilik alanlarında egemenlik haklarına sahiptir." dedi.
"Türkiye’nin Doğu Akdenizdeki hidrokarbonla ilgili faaliyetleri tamamen meşru haklarına ve uluslararası hukuka dayanmaktadır. Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi enerji denkleminden hariç tutan enerji projeleri başarısız olmaya mahkumdur. Bölgede barış ve istikrarın sağlanabileceğine kuvvetle inanıyoruz." diye ekledi.
Ankara’nın Trablusgarp’ta BM tarafından tanınan Ulusal Anlaşma Hükümetini (GNA) desteklediği Libyaya dönen Akar, Türk insani ve askeri yardımlarının kararlılıkla devam edeceğini söyledi.
Geçen Kasım ayında, Türkiye ve Libya, Akdenizdeki askeri işbirliği ve sınırlar konusunda önemli anlaşmalar imzaladılar.
8 Aralıktan itibaren yürürlüğe giren denizcilik anlaşması, Kıbrıs Türk yönetiminin tek taraflı sondajı sırasında Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını savunurken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) bölgedeki kaynaklara da sahip olduğunu savunuyor .
Akar, GNA’nın Trablusgarp kuşatması yaptıktan sonra Mart ayında dönek General Khalifa Haftarın güçlerine karşı karşı saldırı başlatmaya "zorlandığını" söyledi ve siviller COVID-19’dan muzdarip olsalar bile Tripolinin suyunu, elektriğini kesti. "
"Haftar sahada kaybetmeye başladığında ateşkes çağrısı görmek ironiktir. Haftarın kuvvetleri Trablustan çekilmeye başladıkça mayın ve patlayıcıları geride bıraktılar." .
Başbakan, Türkiye’nin, daha önce 200’den fazla kişinin kalıntılarını da içeren genel olarak tutulan alanlarda 19 toplu mezarın keşfiyle ilgili derin endişesini yineledi.
Türkiyenin Suriyedeki faaliyetlerine geçen Akar, "DAEŞ olarak da bilinen DAEŞ’in ve PKK / YPG terör örgütlerinin bu güç boşluğundan yararlandığını, önce DAEŞ’in ardından PKK’nın Suriye şubesi olan YPG’nin Suriye’nin kuzeyindeki terör koridoru. "
"Sınırımızın güneyinde bir terör koridoru kurulmasına izin vermeyeceğimizi defalarca ilan ettik." Dedi. Diyerek şöyle devam etti: "Bu nedenle kuzey Suriye’de üç operasyon yapmak zorunda kaldık."
Akar, "DAEŞ’in Müslümanları temsil etmemesi gibi PKK / YPG’nin kürtleri temsil etmediğini" söyledi.
"Mücadelemiz sadece teröristlerle değil, herhangi bir etnik grupla değil" dedi.
