Bakan Yıldız Basın Mensuplarıyla Bir Araya Geldi

8.05.2013 - 15:12

Nükleer santral teknolojisi konusunda, Güney Kore’nin 10 reaktörden sonra yerli üretime geçtiğini belirten Yıldız, Türkiye’nin de 8 reaktörden sonra yerli üretime geçeceğini ifade etti. Yıldız, "(Nükleer santrallerin) 9 ve 10. ünitelerimizin Türk mühendisliğince yapılacağına inanıyorum" diye konuştu. 
Yıldız, Japonya ile nükleer santral kurulmasına ilişkin anlaşmada, Türkiye’de, Japonya ile Türkiye’den öğretim üyelerinin yer alacağı bir üniversitenin kurulmasına ilişkin maddeye yer verildiğini kaydetti.
 
-"İKİ ALTERNATİF ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ"-
Bakan Yıldız, bir soru üzerine, Japonya ile imzalanan anlaşmaya göre, yüzde 49’luk hissenin EÜAŞ, yüzde 51’in ise Japon şirkete ait olacağını belirtti. Bu konuda çalışma yaptıklarını dile getiren Yıldız, iki alternatif üzerinde durduklarını, bunlardan ilkinde EÜAŞ’ın hissesinin yüzde 49 olacağını, diğerinde ise yüzde 25’lere kadar çekilerek, kalan kısmın enerji sektörüne açılması veya halka arzının söz konusu olabileceğini söyledi.Yıldız, "Halka arz da bunların içerisinde. Hazine ile Sayın Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile görüşüyoruz. Sayın Başbakan’a arz edeceğiz, hazırlığımızı yapacağız" dedi. 
Bu konudaki bir soru üzerine de Yıldız, "Halka arz veya blok satışla alakalı bir yol haritamız bugün itibariyle yok. Her ikisi için çalışıyoruz. Kamuoyuyla paylaşacağız" ifadesini kullandı. 
Japonya ile imzalanan anlaşma sonucu kurulacak 22 milyar dolarlık projenin kredi-özkaynak oranının yüzde 70-30 olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Biz Hazine’den genel bütçeden pay istemeden bunu yapabileceğimize inanıyoruz. Bu hisseler için kontak halinde olan şirketler yok. Ama nükleer güç santralleriyle alakalı özel sektörün talepte bulunacağına inanıyorum. Toplam 6,6 milyar dolarlık öz kaynağın yüzde 25’inin EÜAŞ’a ait olması halinde 1,7 milyar dolarlık kısmı inşaat süresi içerisinde 10 yıl içinde tedarik edecek. Bu da EÜAŞ’ın portföyü içerisindedir." 
Yıldız, Rusya ile yapılan nükleer santral anlaşmasında kWh başına fiyatın 12,35 dolar sentken, Japonya ile yapılan anlaşmada bunun yakıt dahil 11,80 dolar sent, yakıt hariç 10,80 dolar sent olduğunu bildirdi. Yıldız, "Biz opsiyonel olarak yakıt hariç de fiyat aldık. Eğer yakıtı daha ucuz bulabilirsek o opsiyonu değerlendireceğiz" dedi. 
Nükleer santrallerin 9 büyüklüğüne göre yapılacağını kaydeden Yıldız, Japonya ile imzalanan anlaşmanın içerisinde üçüncü nükleer santralin yerinin belirlenmesine ilişkin maddenin yer aldığını belirtti. 
Türkiye’nin 2012 yılında kurulu güçte yüzde 8,1, elektrik tüketiminde yüzde 5,2, ekonomide ise yüzde 2,2 büyüdüğünü ifade eden Yıldız, amaçlarının ülke ekonomisinin büyüme rakamlarının en az 2 katını enerji sektöründe elde edebilmek olduğunu söyledi. 
Bakan Yıldız, Türkiye’nin arz güvenliği ile ilgili problemlerinin kalmadığını vurgulayarak, bunun kendilerini rehavete kaptırmadığını, yatırımlara ilişkin kararlarını etkilemediğini belirtti. 
Nükleer güç santrali sektörünün 2035 yılına kadar yüzde 58’ler civarında büyümesinin öngörüldüğünü, şu anda dünyada 440’a yakın nükleer güç santralinin bulunduğunu, inşa halinde olanların sayısının ise 65 olduğunu anlatan Yıldız, Türkiye’nin de bu alanda kararlılığını, Fukuşima kazasına rağmen göstermeye devam ettiğini kaydetti. 
Dünyada 2030 yılına kadar 164 tane daha nükleer santral yapılmasının planlandığına işaret eden Yıldız, 15 ülkede nükleer güç santrallerinin elektrik üretimindeki payının yüzde 20’nin üzerinde olduğunu, Türkiye’nin 2023 yılında elektrik üretimindeki nükleer payını yüzde 17 olarak hedeflediğini bildirdi. 
Bakan Yıldız, nükleer güç santralleri yapan 30 ülkenin 7’sinin net enerji ihracatçısı olduğuna dikkati çekerek, "Biz bunları yaparken Türkiye’nin de enerji ihracatçısı bir ülke haline geleceğini söylüyoruz. Ortadoğu’da siyasi istikrarsızlıklardan kaynaklanan enerji yapısında ciddi bozulmalar var. Tedarik zincirlerinde önemli kopmalar var. Türkiye özellikle Ortadoğu’da ve bölgesinde bunları tamamlayabilecek bir enerji ihracatçısı olma yolunda ilerliyor" dedi. 
Nükleer santrallerin bulunduğu 30 ülkeden 10’unun nüfusunun İstanbul’dan daha küçük olduğunu ifade eden Yıldız, turistik şehirlerden Paris’te 6, Londra’da 8, Madrid’te 4 nükleer santral bulunduğu bilgisini verdi. 
Fukuşima kazası sonrası bir takım ülkelerin nükleer konusunda siyasi karar değişikliği yaptığını, kiminin yatırımlarında kesintiye gittiğini, kimi ülkelerin ise yatırım artırma kararı aldığını anlatan Yıldız, "Ama soru şu; nükleer güç santralleri zararlı ve riskli ise niçin ülkeler 2022 yılına kadar bu üretimlerine devam ediyorlar, niçin İsviçre gibi ülkeler 2031 yılına kadar bu üretimlerini devam ettiriyorlar- Türkiye nükleerdeki kararlığına devam etmektedir" diye konuştu. 
 
-RUSYA’DA EĞİTİM GÖREN ÖĞRENCİLER- 
Rusya ile yapılan anlaşma kapsamında Mersin Akkuyu bölgesinde zemin etüdü ile ilgili çalışmaların hızla devam ettiğine vurgu yapan Yıldız, "Şu anda öğrencilerimiz Rusya’da eğitim görüyor. Dün itibariyle yeni göndereceğimiz 100 öğrenci için başvuru süreleri doldu. En son 5 bin 440 öğrenci müracaat etti. Bir öncekinde 3 bin 800 öğrenci müracaat etmişti. Bugün 20-25 yaş grubundaki öğrencilerimiz, önümüzdeki 35 yıl içerisinde Türkiye’nin nükleer ile alakalı altyapısını hazırlayacak" şeklinde konuştu. 
Bakan Yıldız, Japonya ile yaptıkları anlaşmanın ardından Türkiye’de artık yerli nükleer güç santrallerinin yapılmasının gündeme geldiğini ifade ederek, tamamen Türk mühendisliği tarafından dizayn edilecek nükleer santraller için önümüzdeki 10 yılın insan kaynakları, mühendislikler, teknik elemanlar açısından çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. 
 
-BARIŞÇIL AMAÇLARLA OLACAK- 
Yıldız, geçen cuma günü Japonya ile imzalanan anlaşmada nükleerin barışçıl amaçlarla kullanımına dair hükmün de bulunduğunu söyledi. 
Nükleer santral yapıldığında elektrikte blok üretim olacağını, 500 binden fazla parça üretileceği için yeni bir sanayileşmenin ortaya çıkacağını dile getiren Yıldız, şöyle konuştu: 
-Biz bir katalog firma oluşturacağız. Burada kimler ne üretebiliyorlar, proje şirketiyle bir araya getireceğiz. Bu katalogda yer alan firmalar ne kadarını üretebiliyorsa o kadarını Türkiye’den yerli kaynaklarla üreteceğiz. Önümüzdeki 10 yıl içinde bu konuda müthiş bir sıçrama yapılacağını düşünüyorum. Buradan sanayicilerimize de seslenmek istiyorum. Altyapılarını ona göre kursunlar. İmalat yapılarını ona göre kursunlar, insan kaynaklarını ona göre yetiştirsinler. 
Nükleer santrallerle birlikte doğalgaz ithalatıyla alakalı rakamları da düşürmüş olacağız. Sadece 8 reaktörün devreye girmesiyle birlikte bugünkü rakamlarla yıllık 7,2 milyar dolarlık doğalgaz ithalatının önünü kesmiş olacağız. İstihdamla alakalı sadece inşaat sürecinde 10 bine yakın işçimiz çalışacak, işletme sürecinde de 450 mühendisin bulunacağı ve 2 bin kişiyle işletilecek bir nükleer santralden bahsediyoruz. Yerli nükleer santrali 8 üniteden sonra yapabileceğimizi öngörüyorum. Güney Kore 10 reaktörden sonra yerli nükleer atılımına girdi. Biz 9 ve 10. reaktörlerimizi Türk mühendisliğinin operatörlüğünde yapacağımıza inanıyorum.
 
-TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ KURULACAK- 
Bakan Yıldız, yapılan anlaşmayla Japonya ile Türkiye arasında bir teknoloji üniversitesi kurulacağını belirterek, bunun içinde nükleer bilimler eğitimi verileceğini, Japonya-dan hocaların da burada eğitim vereceğini bildirdi. 
Nükleer santral konusunda neden Japonya-yı tercih ettiklerine de açıklık getirenYıldız, -Japonya, bütün teknolojisini, depremsellikle alakalı bütün güvenlik sistemlerini yenileyebilen ve geliştirebilen bir ülke- diye konuştu. 
Güvenlik konusuna büyük önem verdiklerine işaret eden Yıldız, -Biz olası büyük bir depreme karşı bile güvenlik sistemleri sıkıntıya düşen herhangi bir nükleer güç santrali yapmayacağız. Dünyada 600 civarında nükleer güç santrali var iken Türkiye-nin nükleer güç santrallerinin olmaması ilk 10 ülke hedefine yakışmazdı- dedi.
KAYNAK:Eneji ve Tabii Kaynakları Bakanlığı

Menu