Bakan Yıldız 12. Türkiye Uluslararası Petrol ve Gaz Konferansı’na Katıldı.

26.04.2013 - 14:40

Doğalgaz, kömür ve petrolün, temel enerji kaynakları olduğunu belirten Yıldız, kirlenen dünyanın çocuklar için daha az kirletilmesi konuşulmasına rağmen yenilenebilir enerji kaynaklarının egemen kaynak olmasına yönelik çalışmaların istenilen orana ulaşmadığına dikkati çekti. 

Türkiye’de 60 milyar dolarlık enerji kaynakları ithalatının "külfet" olarak nitelendirildiğini ifade eden Yıldız, bunun 36 milyar dolarının kişisel araçlarda, bireysel refahta kullanıldığını, ancak toplu taşıma araçlarının çok fazla kullanılmadığını söyledi.Yıldız, ’’Nimet ve külfet paylaşımı çok fazla eşit görünmüyor bu konunun yorumlanmasında" dedi. 
Demokrasiyi yerleştirmek adına başka ülkelere gidenlerin bir süre sonra yer altı kaynaklarıyla karşılaştıklarını, doğru olanın, yer altı kaynağı olmayan ülkelere öncelikli olarak demokrasinin yerleştirilmesi olduğunu dile getiren Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Bu algıyı düzeltmenin tek yolu budur. Yoksa (Demokrasi insanların eşit idare edildiklerini zannettikleri rejimin adıdır) diyen Chomsky haklı çıkar. Bizler, petrol ve doğalgazın, bir demokrasinin istismar edildiği araç olarak değil, yalnızca insanların ihtiyacını karşıladıkları araç olarak kullanılmasının lazım geldiğini söylüyoruz. O yüzdendir ki Türkiye, bu ülkenin iradesine koyan iradeyi şu şekliyle yönlendiriyor, enerjiyi bir barışın gerekçesi olarak değerlendiriyor, enerjiyi gerginlik aracı olarak kullanmak istemiyor. Bu o kadar önemli ki... Ülkelerin saygınlığında, oluşturdukları siyasetin bütünlüğünde ve geliştirecekleri politikaların kabul görmesinde çok ciddi bir algı olarak yerleşiyor."
 
-"ARAMA FAALİYETLERİNE 13,5 KATINA VARAN BÜTÇE"- 
Bakan Yıldız, AB ülkelerine enerji aktarımı konusunda çalışmalar yürüttüklerini anımsatarak, "Biz enerji başlığının siyasi gerekçelerle açılmadığı bir Avrupa Birliğine, doğalgaz ihtiyacının karşılanması adına proje gerçekleştiriyoruz. Bu doğru bir iş. Doğru yapan güçlenir, yanlış yapansanız zayıflarsınız" ifadelerini kullandı. 
Türkiye’nin doğruyu yapmaya çalıştığını, attıkları imzaların da bunun gerçekleştiğini gösterdiğini vurgulayan Yıldız, şunları kaydetti: 
"Her konuda uzlaşılacak diye bir kaide yok. Özellikle şunu sizlerin bilmesini isterim; TPAO ve PİGEM’in arama ve üretim faaliyetlerinin artmasıyla alakalı yasal düzenlemeler konusunda hem TPAO’nun kabiliyetlerini azaltmadan, ona dinamizm kazandırarak bir çalışmayı öngördük. Türkiye’deki ruhsatların 3’te 2’si TPAO’nun elinde. Onun rekabete açılması TPAO’yu tedirgin edici bir durum değildir. TPAO da rekabete katılsın." 
Uluslararası bir şirketin TPAO’dan uygun teklif vermesi halinde onun değerlendirileceğini belirten Yıldız, "Petrol çıkartılmadığı kadar bizim değildir, çıkartıldığı kadar bize ait olacaktır. Karadeniz ve Akdeniz’deki arama faaliyetlerine 10 yıl öncesine göre 13,5 katına varan bütçe ayırdık" şeklinde konuştu. 
Türkiye’de petrol bulunduğunu ancak bunun ülke ihtiyaçlarını karşılayamayacağını ifade eden Yıldız, gerçekçi davranarak petrol varsa onu bulacaklarını söyledi. Yıldız, 8 bin kilometre uzaklıktaki Kolombiya’da ve 200 kilometre uzakta bulunan ülkelerde de petrol arama faaliyetlerini sürdüreceklerini dile getirdi. 
Bakan Yıldız, Türk Petrol Kanunu’nda kamuoyu ve piyasanın endişelerini giderecek işlemler yapıldığını, düzenlemenin 100 üzerinden 90 alabilecek bir konsensüs ile tamamlandığını anlatarak, Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün (PİGEM), kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalara başladıklarını bildirdi. 
TPAO’nun arama ve üretim faaliyetleri açısından çok ciddi bir kültür birikimine sahip olduğuna işaret eden Yıldız, bunu uluslararası çalışmalarda daha fazla göstereceğini, bir kısım ortaklıkların yapılacağını da kaydetti.
KAYNAK:Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

Menu