Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın bir sonucu olarak enerji alanında varolan dengelerinde değişmesi söz konusu.
Almanya’nın Kuzey-Akım 2 projesinin ruhsatlandırılmasını iptal etmesi sonrası Rusya, doğalgaz ihracatını Çin’den sağlayabilir.
Avrupa Birliği’nin, Rusya’dan ithal edeceği doğalgazı kademeli olarak azaltması, LNG ithalat oranını artırması ve Türkiye’nin de dâhil olacağı yeni doğalgaz hatları ile enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi öngörülüyor. Öte yandan, AB’nin bu çeşitliliği elde etmesinin tahmin edilenden daha fazla zaman alacağı bekleniyor.
AB, ham petrol, doğalgaz ve katı yakıt ithalatında en çok Rusya’ya, sonrasında ise Norveç’e bağımlı.
Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın sonucu olarak, AB’nin enerji tedariki açısından Rus gazına alternatif olarak başka kaynak araması gerektiği konusu son yıllardır ilk kez bu kadar ciddiye alınmaya başlandı.
Uzmanlar tarafından AB’nin kullanabileceği alternatif enerji kaynakları hakkında görüşte, bu geçişin hızlı olmasının çok da mümkün olmadığı düşünüyülor. Tedarik miktarının çok büyük olması sebebiyle bunun hemen karşılanmasının ve çeşitlendirmeye gidilmesinin oldukça zor olduğu, en hızlı alternatifin büyük ihtimalle LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) cephesinde olacağı görüşler arasında.
Yeni dengelerin Türkiye’ye olası etkileri
Enerji alanında, Rusya ile AB arasında değişen dengelerde Türkiye’nin jeopolitik avantajının büyük önem sağlaması, Kuzey-Akım boru hatları tamamen devreden çıkarılmasa bile, hatların öneminin azalması sonrası Trans-Hazar Boru Hattı orta ve uzun vadede tercih edilecek gibi gözüküyor.
Bu hat ile Hazar’ın uluslararası sularındaki hidrokarbon kaynaklarının Türkiye ve Avrupa’ya taşınması planlanıyor. Türkmen gazının Avrupa’ya akışının Türkiye ile iş birliği yapılmadan gerçekleştirilmesi pek mümkün olmadığından, AB’nin doğalgaz kaynaklarını çeşitlendirmek istemesinin Türkiye’ye bir avantaj sağlaması mümkün gözüküyor.
Bize Ulaşmak İçin