Türkiye, Rusya’dan uzun vadeli (20 yıl ve üzeri) sözleşmelerle, fiyatın Brent petrole ve petrol ürünlerine bağlı olduğu, tüketilmeyen miktarın parasının ödendiği, diğer deyişle “al ya da öde” yaptırımlarına bağlanan doğal gaz ithal ediyor. Avrupa Birliği (AB) tarafından geliştirilen mevzuat çerçevesinde serbestleşen doğal gaz piyasaları, fiyatın daha esnek olduğu, piyasa dinamiklerini yansıtan gaz ticaret merkezlerinin (hub) gelişimini hızlandırdı. Bu merkezlerde, artan rekabet sayesinde gaz fiyatları belirgin biçimde düştü.
ÖNCE AVRUPA
Gazprom da bu sürecin dışında kalamadı. Şirket, 2018 yılının Eylül ayında Avrupa’ya kısa vadeli fiziksel doğalgaz satışları için Elektronik Satış Platformu’nu devreye aldı. Şirket, şimdi bu uygulamayı Türkiye’yi içine alacak biçimde genişletiyor.
ESP üzerinden yapılacak ilk ihale, Türkiye– Bulgaristan sınırındaki Malkoçlar giriş noktasını kapsayacak ve spot ithalat lisansı olanlar tekliflerini, 9–11 Kasım arasında verebilecek.
“GAZPROM’UN YAKLAŞIM DEĞİŞİMİ”
Peki, bu gelişmenin sektöre ve vatandaşa etkisi ne olacak? Eski PETFORM Genel Sekreteri ve Glocal Group Danışmanlık, Yatırım ve Ticaret Kurucusu Eser Özdil, ESP üzerinden doğal gaz satışını, Gazprom’un Türkiye piyasasına yönelik yaklaşımındaki değişimin ön göstergesi olduğunu söyledi.
Özdil, “Biliyorsunuz, Gazprom Avrupalı şirketlerin esnek ve rekabetçi fiyatlardan doğal gaz satışına yönelik taleplerine uzun süre duyarsız kalmıştı. Avrupa Birliği tarafından yürürlüğe konulan serbestleşmeye ilişkin mevzuat hükümleri ve artan küresel rekabet nedeniyle bu tutumundan vazgeçmek zorunda kaldı. Türkiye, Avrupa ülkelerinin tecrübelerinden hareketle daha rekabetçi ve esnek kontratlarla doğal gaz tedarik etmek için hem EPDK tarafından yürürlüğe konulan ikincil mevzuat hem de LNG alt yapısını geliştirmeye yönelik yatırımlarla uzun zamandır elini güçlendirmeye çalışıyor” dedi.
Özdil, Türkiye’nin buradan hareketle uluslararası piyasalardan ithal ettiği sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) miktarını artırdığını belirterek, bu yolla Rusya başta olmak üzere boru hattı tedarikçilerine güçlü bir mesaj verdiğini vurguladı.
RUSYA İLE 16 MİLYAR METREKÜP KONTRAT SONA ERİYOR
Özdil, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2021 yılında BOTAŞ ve özel sektör şirketlerinin yılda yaklaşık 16 milyar metreküpe tekabül eden ithalat kontratları sona erecek. Bunun 8 milyar metreküpü Gazprom ile imzalanmış olanlar. Bildiğimiz kadarıyla Gazprom ile Türk şirketler arasında yürütülen fiyat ve kontrat müzakerelerinde, tarafların farklı beklentileri nedeniyle henüz bir neticeye ulaşılamadı.”
GAZPROM’UN PAYI GERİLİYOR
Gazprom’un Türkiye piyasasındaki payının son 2 yılda ciddi şekilde azaldığını belirten Özdil, “Bu ortamda, kısa dönemli ve spot piyasa koşulları çerçevesinde gaz satışına yönelik Gazprom’un attığı bu adımı çok önemsiyorum. Zira bu adım, sadece 2021 yılında sona erecek kontratların yerlerini daha rekabetçi olanlara bırakmasına değil, Avrupa’da gözlemlediğimiz boru gazı ile LNG rekabetinin ülkemizde de sıkılaşarak daha uygun fiyatlardan gaz tedarikine imkan vermesi gibi olumlu neticeler getirebilir” diye konuştu.
Bunun için LNG terminallerine özel sektörün erişiminin önündeki tüm engellerin de kaldırılması gerektiğini savunan Özdil, “16 milyar metreküplük Mavi Akım sözleşmesinin de 2025 yılında biteceğini düşünürseniz, Malkoçlar giriş noktası için atılan bu adımın önümüzdeki yıllarda önce Türk Akım, sonra da Mavi Akım için de uygulanabileceğini bekleyebiliriz” dedi.
(Habertürk)