Hayatımıza hızlıca giren elektrikli arabalar, geleceğin kara ulaşım teknolojisi olarak görülmekte.
Varolan güvenlik sistemleri ve önlemleri, istenmeyen kaza anlarında onları sıvı yakıt kullanan araçlardan daha güvenli hale getirir.
Elektrikli araba aküleri yalnızca iyi kapsüllenmiş ve korunaklı değildir; çoğu elektrikli araba modellerinde araç zemininde bulunur ve tasarım gereği özel olarak korunur. Bunun hoş bir yan etkisi olarak, aracın ağırlık merkezinin çok düşük olması nedeniyle, geleneksel bir arabaya göre devrilme olasılığının daha düşük olmasıdır.
Elektrikli arabalar "kendinden güvenli" olmalıdır. Bu, bir arıza tespit edilir edilmez pilin güç akışının kesildiği anlamına gelir. Bir kaza durumunda, akü milisaniyeler içinde diğer yüksek voltajlı bileşenlerden ve kablolardan otomatik olarak ayrılır. Ancak 12 voltluk elektrik sistemi çalışmaya ve örneğin dörtlü ikaz ışıklarını beslemeye devam eder. Bu güvenlik önlemi tek başına ani bir yangın olasılığını oldukça düşük kılmaktadır.
Elektrikli arabalar diğer arabalarla aynı standartlara (ve bunların üstünde bazı özel standartlara) sahip olsa da, bir kaza durumunda ve sonrasında elektrikli arabaların güvenliği hakkında bazı endişeler devam etmektedir.
Kaza sonrası yapılacak kurtarma operasyonları, ancak ekiplerin bilgi ve deneyimleri ile sorunsuz gerçekleşebilir. Yollarımızın daha yeni yeni bu üstün teknoloji oyuncaklar ile doluyor olduğunu varsayarsak, kurtarma operasyonu gerçekleştirecek ekibin deneyiminden söz etmemiz henüz mümkün değildir.
Bu noktada tüm markalar, yeni nesil elektrikli araçlarına nasıl müdahale edilmesi ve elektriğin nasıl kesilmesi gerektiği gibi bilgileri itfaiye kurtarma ekipleriyle paylaşmalı ve ilk yardım ekiplerini konu ile alakalı bilgilendirmelidir.
Bütün markalar, kurtarma operasyonlarında ani bir yangına sebep olabilecek noktalarda, kurtarma çalışması yapılırken dikkat edilmesi gereken noktaları ekipler ile paylaşmalı, deneyimlerin acı tecrübeler ile kazanılmasının önüne geçilmelidir.
Bize Ulaşmak İçin