Bakan Yıldız:’’Artık Doğalgaz Kontratlarının Petrol Fiyatlarına Bağlı Olmaması Gerekiyor’’

27.02.2012 - 12:47

Bakan Yıldız, Türkiye’nin dövizle satın aldığı petrol ve doğalgaz TL ile satmasının açık pozisyon yarattığını da vurgulayarak, ’’Bu açmazı yine genel manada ulusal ekonomik büyüklüklerimizle beraber çözmemiz gerektiğinin farkındayız. O yüzden bunların her birinin balans edilmesi ve vatandaşa olumsuz etkilerinin en az yansımasına yönelik gayretlerimize devam ediyoruz’’ dedi.

Yıldız, ’’Hızımız zaman zaman tartışılabilir ama doğru hedefe gidiyoruz. Kısa ve orta vadede yüzde 75’ler civarında olmasını öngördüğümüz özel sektör payının mutlaka gerçekleştirileceğini söylemeliyim’’ dedi.

Sektörde liberalleşmenin ve oyuncuların çoğalmasının rekabeti getireceğini anlatan Yıldız, sunumda yer aldığı gibi bir Avrupa ülkesinde bir müşterinin 120 çeşit tedarikçi arasında enerjisini tedarik etmeyle alakalı bir serbestisi bulunduğuna dikkati çekti.

-LİSANS BAŞVURULARI-

  Enerji üretimine yönelik EPDK’ya toplam 120 bin MW kurulu güce denk gelen lisans başvurusu yapıldığını kaydeden Yıldız, ’’Burada merak edilen bir konu var. Bu kadar doğalgaz yatırımı yapılacak mı? Yatırımcı rekabet edebileceğini hissediyorsa tabii ki orada olacak, ama hissetmiyorsa başka kaynaklar arayacak. Burada da serbest piyasanın kendini göstermesi lazım’’ dedi.
Bakan Yıldız, yatırımcıların da yaptıkları lisans başvurularına sahip çıkması gerektiğini, her lisans başvurusunun bir alan kapladığını ve başka bir yatırımcının yolunu kapadığının bilinciyle hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
Üretim özelleştirmeleri ve doğalgazdaki kontrat devirlerinin devam edeceğini belirten Yıldız, ’’Değişim sürecinde zaman zaman yaşanabilecek aksaklıkların kararlılığımızı değiştirmeyeceğinin bilinmesi lazım’’ diye konuştu.

-ENERJİ VERİMLİLİĞİ-

  Rekabetçi piyasada en önemli unsurlardan birinin de enerji verimliliği olduğunu anlatan Yıldız, Türkiye’nin 2020 yılına kadar en az yüzde 20’ler civarında bir enerji tasarrufunu hedeflediğini, bunun da en az 3 yıllık büyümeyi karşılayacak bir yapı anlamına geldiğini söyledi. Yıldız, ’’En az 3 yıllık büyümemizi karşılayacak yapının enerji verimliliğinden karşılandığını inşallah hep birlikte göreceğiz’’ dedi.

-DÖVİZLE ALINIP TL İLE SATILAN ENERJİ AÇIK POZİSYON YARATIYOR-

Türkiye’nin yurtdışından dövizle aldığı petrol ve doğalgazı TL olarak sattığını hatırlatan Yıldız, bunun de açık pozisyona neden olduğunu söyledi. Yıldız, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

’’Türkiye’de bu kadar açık pozisyonda kalan enerji dışında çok fazla sektör yok. Bu açmazı yine ulusal ekonomik büyüklüklerimizle beraber çözmemiz gerektiğinin farkındayız. Bu durum herhangi bir Avrupa ülkesi için geçerli değil. Dövizle alıp dövizle satan bir ülkede açık pozisyon oluşmaz. Ama biz dövizle alıp TL ile satıyoruz. O yüzden bunların her birinin balans edilmesi, piyasada doğru tercüme edilmesi ve vatandaşa olumsuz etkilerinin en az yansımasına yönelik gayretlerimize devam ediyoruz.’’
Enerji sektöründe ister üretim ister dağıtım yapılacak her yatırımın tarife yoluyla vatandaşa sirayet eden bir tarafının olduğunun da bilinmesi gerektiğini dile getiren Yıldız, ’’Avrupa’da birçok ülke kalkınmasını tamamladığı için böyle bir kalem faturalarına yansımıyor. Fakat gelişmekte olan Türkiye’de yapılan her yatırım tarifede kendini hissettirecektir’’ dedi.

Yaşanan sert kış şartları nedeniyle doğalgaz ithalatının etkili bir şekilde hissedildiğini, bunun da yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Yıldız, yerli kömür başta olmak üzere önümüzdeki süreçte bu kaynakların daha fazla ön plana çıkacağını bildirdi.

-DOĞALGAZ FİYATLARININ PETROL FİYATLARINA BAĞLI OLMASI-

  Bir gazetecinin, ’’İthalata dayalı kaynakların dövizle alıp TL ile satıldığını ve parite değişikliği ile ilgili olarak bir balans değişikliği yapılması gerektiğini söylediniz. Bu konuyu biraz açabilir misiniz?’’ şeklindeki sorusu üzerine Bakan Yıldız, bu problemden bahsederken, bundan elektrik ve doğalgazın bundan sonra dövizle satılacağı anlamının çıkartılmaması gerektiğini söyledi. Yıldız, ’’Ben yalnızca vakanın bir bölümüne bakmak açısından dedim, tabii ki TL üzerinden çalışacağız’’ dedi.

Bölgede bazı ülkelerde yaşanan siyasi istikrarsızlıklardan kaynaklanan fiyat artışlarının Türkiye’ye yol, su, köprü olarak dönmediğini, zam olarak döndüğünü kaydeden Yıldız, petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık artışın 4 milyar dolarlık girdi sağladığını vurguladı. Bu çerçevede petrol fiyatlarına endeksli doğalgaz kontratlarının da maliyet artışı yarattığını kaydeden Yıldız, ’’Pazarlık yaptığımızda petrol fiyatları 108 dolardı, şimdi 119 dolar. Bunun bir bedeli var’’ dedi.
Doğalgaz kontratlarının petrol fiyatlarından ayrıştırılması gerektiğini söyleyen Yıldız, dünyada artık eskisi gibi doğalgaz ve petrol arama faaliyetlerinin aynı kulvarda devam etmediğini ve yeni bir yapılanmaya doğru gidildiğini dile getirdi. Yıldız, ’’ABD gibi ülkeler gazının büyük bölümünü şeyl gazdan karşılamaya başladılar. 25 yıl önceki kontratlarda, aynı arama faaliyetlerine tabi tutulan bu yapı normal karşılanabilirdi. Ama değişen petrol ve doğalgaz aramacılığında şu anda bunun farklı bir noktaya gittiğini görüyoruz. Biz gerek Rusya, gerek başka ülkelerde bunu gündeme getireceğiz. Fakat bu sadece Türkiye’nin gündemiyle getirmesiyle olacak bir konu değil, bütün ithalatçı ülkelerin birlikte müzakere etmeleri gereken bir konu’’ dedi.

Bir gazetecinin, ’’raporda rekabet ortamı arttıkça doğalgaz fiyatının ucuzlayacağı belirtiliyor, siz buna katılıyor musunuz?’’ şeklindeki sorusu üzerine Yıldız, Türkiye’de doğalgaz tüketiminin giderek arttığını, 2012’de tüketim tahmininin 48 milyar metreküp civarına çıktığına işaret ederek, ’’Böyle şartlarda doğalgaz fiyatının ucuzlamasını temenni ettiğimi, ancak bu konuya ihtiyatla yaklaştığımı belirtmek isterim’’ dedi.

KAYNAK:Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Bakan Yıldız:’’Artık Doğalgaz Kontratlarının Petrol Fiyatlarına Bağlı Olmaması Gerekiyor’’

Bakan Yıldız, Türkiye’nin dövizle satın aldığı petrol ve doğalgaz TL ile satmasının açık pozisyon yarattığını da vurgulayarak, ’’Bu açmazı yine genel manada ulusal ekonomik büyüklüklerimizle beraber çözmemiz gerektiğinin farkındayız. O yüzden bunların her birinin balans edilmesi ve vatandaşa olumsuz etkilerinin en az yansımasına yönelik gayretlerimize devam ediyoruz’’ dedi.
Menu