Bakan Yıldız Gas & Power 4. Türkiye Enerji Zirvesine Katıldı.

17.06.2013 - 11:56

Bakan Yıldız konuşmasında, dünyaya bakıldığında enerji kaynaklarının temelinde henüz bir değişiklik olmadığını belirterek, "Uluslararası Enerji Ajansı, petrolün, doğalgazın ve kömürün baş atı çektiği yüzde 75-80’lere kadar kaynak tedarikinde bulunduğu bir dünyada yaşadığımız, bu rakamın en az 30-40 yıl daha korunacağı söyleniyor. Türkiye ekonomisi özellikle son 10 yıldaki yapılanmasıyla beraber gittikçe büyüyen, değişen ve hedefleri olan bir ekonomi haline geldi" ifadelerini kullandı.

Siyasi istikrarı bütün bu sektörlerin başına koyduklarını vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti:

"Çünkü enerji sektörüyle alakalı gelişmelerin temelinde özellikle nükleer güç santrallerinde yaşadığımız siyasi istikrarın önemini vurgulamak isterim. 1956 yılından bu tarafa Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile olan birlikteliğimiz ve nükleer güç santralleri kurmayla alakalı hedeflerimiz devam ediyordu ve bu süre içinde 1956 ile 2002 yılları arasında 36 hükümet ve 16 başbakan geçti. Hükümetlerin ortalama ömürleri 1,5 yıl civarında. Bizim Rusya Federasyonu ve Japonya ile nihayetlendirdiğimiz müzakareler ortalama 1,5 ile 2 yıl civarında sürüyor. Bunların lisanslaması, projelendirmesi, izinleri ve inşaat sürelerine baktığımızda 10 yıl içinde neredeyse 6 hükümeti ilgilendiren bir konuyu başlandırıp sonlandırmak durumundasınız. Gerçekleşebilir mi böyle bir konu? Müzakeresi 18-22 ay süren bir projenin, ortalaması 1,5 yıl civarında olan hükümetle gerçekleşmesi mükün olur mu? Bırakın o siyasi iradenin gücünü, projelerin arkasında durmasını, siyasi istikrarın sürdürülebilmesiyle bunların taşınabilmesini bir kenara bırakın, zaten bu mümkün olmadı."

Yıldız, bütün projelerdeki kararlılıklarını siyasi istikrardan aldıklarını ifade ederek, "Bugünlerde ekonominin enflasyondan, döviz ve faiz değerlerinden, bunların enflasyon değerlerinden, cari açıktan birçok ekonomik büyüklükler açısından baktığımızda Türkiye’nin siyasi istikrarının sürdürülebilir oluşuyla uluslararası arena ciddi bir mesaj aldı ve yatırım yapılabilir ülkeler arasına uluslararası kredilendirme kuruluşları da aldılar ancak bugünlerde sebebi şu veya bu şekliyle tartışılan ve hedefi siyasi istikrar olan bir yapıyla karşı karşıyayız" diye konuştu.

-"BİZ BİR LİG ATLAMAYI DAHA DÜŞÜNÜYORUZ"-

Kayseri’de, ’tırnaklarımızla bugünlere geldik’ diye bir tabir kullanıldığını anlatan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu siyasi istikrar kolayına oluşturulmadı. Türkiye ilk 26 ekonomi arasından ilk 17 ekonomi arasına girerken bir lig atladı. Önümüzdeki 10 yıl içindeki hedefimizden herhangi bir sapma olmaz. Biz bir lig atlamayı daha düşünüyoruz. Tabi ki o ligin oyuncuları, rakipleri, oyunun şekli değişiyor. Biz bunlara hazırlıksız değiliz. Biz neler olabileceğini az çok görüyor ve tahmin ediyoruz ama bu, hedeflerimizden sapacağımız anlamına gelmez. Çünkü Türkiye’nin geldiği nokta ve halkımızın hak ettiği refah seviyesi bütün bunları daha ileri hedefe götürmekle alakalı bir noktadır. Bizim bundan vazgeçmek, taviz vermek gibi bir selayetimiz yoktur. Vatandaşımız bize bu yetkiyi bunun için vermiş bulunmaktadır."

"Adım adım, sabırla, itinayla, iyi bir niyet ve yapıcı gayretle oluşturduğumuz istikrarın bir çırpıda berhava olmasına asla ama asla müsaade etmeyiz" diyen Yıldız, şöyle devam etti:

"Bunları niçin söylüyorum, enerji sektörünün olmazsa olmazı olduğu için söylüyorum. Çünkü Türkiye’de enerji sektörü bütün koyduğu bu politikalar ve stratejiler çerçevesinde hedeflerini uluslararası sermayeyle beraber oluşturan bir sektördür. Hala Türkiye’nin bir sonraki yıl büyüme rakamları, bir önceki yıl elde ettiği kazançlardan daha yüksektir. Söylüyoruz, 10 yıl içinde 130 milyar dolarlık yatırım yapılması lazım. İletimi, dağıtımı, üretimi, gaz sektörü, bütün sektörlerle beraber. Türkiye’deki tasarruf miktarları bu büyüme rakamlarının, bu hedefin henüz altındadır. O yüzden siyasi istikrarı, yani dolayısıyla uluslararası sermayeyi ilgilendiren bir konuda herhangi bir keyfi uygulamaya tabi ki müsaade etmeyiz ama toplumun özgürlüğü, kişisel özgürlüklerle tehdit edilmediği kadar bütün özgürlükler desteklenir. Bunu şu anda enerji sektörü için söylüyorum ama bütün sektörler için geçerli olan bir şeydir. Bu ülkenin idare edilmesine konan iradenin güç aldığı nokta bellidir, vatandaşımızdır, halkımızdır. Biz o iradeyi başka vesayetle paylaşmayı düşünmüyoruz. Bunun seçim yerinin sandık olduğunu, sandıktaki bütün elde edilecek gelirlerin, tabiri caizse oyların getirisi neyse herkes ona göre davranmak durumundadır."

-"HİÇBİR FİKRE TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜMÜZ SÖZ KONUSU OLMAZ"-

Bakan Yıldız, "Bizim hiçbir fikre tahammülsüzlüğümüz söz konusu olmaz, bütün fikirleri itinayla, saygıyla dinleriz ama bu ülkenin yönetiminde omuzlarımızda hissettiğimiz sorumluluğun ayrı olduğunu da belirtmek istiyorum" ifadesini kullanarak, şunları söyledi:

"Türkiye bir değişim, dönüşüm içerisinde ve bizler bu dönüşümü ülke büyürken gerçekleştiriyoruz. Bu, birçok ülkenin aslında karşı karşıya gelmediği bir noktadır. Gelişmekte olan ülkeler geişmelerini tamamlayıncaya kadar kamu eliyle yaptıkları icraatları daha sonra özel sektöre devretmiş olabiliyorlar ama bizler hem libarelleşmeyi hem serbestleşmeyi bir yandan özelleştirmeleri ülke büyürken gerçekleştiriyoruz. O yüzden her birimize bu konularla alakalı daha fazla dikkat, daha fazla itina düşmektedir. Tabi ki uluslararası sermaye ve yatırımcılar haklı olarak güvenli ortamları, hukuku, zemini sağlamlaştırılmış ortamları düşünürler. Bu en tabii haklarıdır. Plase edilmeyi bekleyen dünyada çok fazla para var ve biz Türkiye olarak bu yatırımların, yatırımcıların Türkiye’ye çekilmesiyle alakalı enerji sektörü olarak her türlü işimize, gücümüze tekrar devam edeceğiz."

-YERLİ KÖMÜR İHALESİ-

Yıldız, Türkiye’de ortalama her iki ayda bir düzenlenen yerli kömür ihalelerine devam ettiklerini belirterek, "En son Bingöl Karlıova’da yaptığımız ihalenin sonucundan memnun olduğumuzu belirtmek isterim. Bizim yalnızca Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemize yerli kömür kaynaklarımızla beraber son yıllarda 2,5 milyar dolarlık bir yatırımı öngörüyoruz. Şu anda yaklaşık 240 megawatlık bir yerli kömür santralinin 700 milyon dolarlar civarında kömür çıkartma işlemleriyle beraber yapılacak yatırımın binlerce istihdamı ilgilendirdiğini söylemem lazım. Biz Türkiye’de terör belasını giderdikçe, oraları yatırımların dolduracağını söylemiştik. Bunun en iyi örneklerinden bir tanesini Bingöl’de Karlıova’da görüyoruz" dedi.

Santral yapıldıktan sonra hem doğalgaz ithalatıyla alakalı çokça şikayet edilen konunun azalması hem de bir yandan yerli kaynakların kullanılmasının söz konusu olacağını ifade eden Yıldız, "Orada 80 milyon tonluk tespit edilmiş yerli kömür revervimizin değerlendirilmesi gerçekleşebilecektir. Bütün bunları hep beraber Türkiye’nin istikrarı adına yapmış olacağız. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki hedeflediğimiz bu noktanın Türkiye’nin Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a varıncaya kadar her yöresinde gerçekleşeceğini bilmemiz lazım, çünkü Türkiye’nin hala yapılmış büyük yatırımlarına rağmen çok ciddi yatırımlara ihtiyacı var" diye konuştu.

-"TÜRKİYE’DEKİ DEĞİŞİMİN, BÜYÜMENİN KESİNTİYE UĞRAMAMASI GEREKİYOR"-

Bakan Yıldız, Türkiye’nin 2012 yılındaki kurulu güçteki büyümesinin bir önceki yıla göre yüzde 8,1’ler civarında olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:

"Bu AB üyesi ülkelerin bir kısmının 5 ile 6 yıllık büyümesine denk gelmektedir. Türkiye bunu bir yılda gerçekleştiriyor. Biz ekonominin büyüdüğü, rakamların en az iki, üç katı şeklinde büyümemiz lazım ki hem enerjideki arz güvenliği ile alakalı problemlerin çözümü oluşsun hem rekabet ortamı oluşsun hem fiyatla akalalı istediğimiz yapı oluşsun. O yüzden 2012 yılında yüzde 5,1’ler civarında tüketimde büyüme olmuştur, ekonomideki büyüme yüzde 2,2’lerdeyken. Gittiğimiz ülkeleri inceliyoruz, o ülkenin kendisi kadar hatta o ülkenin üç, dört katı kadarlık yatırımı yalnızca 2012 yılında yapmışız. Bu çok ciddi bir rakam. O ülkenin kendisini 2012 yılında biz Türkiye’ye eklemişiz. O yüzden Türkiye’deki bu değişimin, büyümenin hiç ama hiçbir şekilde kesintiye uğramaması gerekiyor. Bizim eğer Venezuela’da, Kolombiya’da, Sibirya’da yapmak istediğimiz işler varken tabi ki Irak’taki yapmak istediğimiz işlerle alakalı hayretle karşılanmaması gereken bir bölge olduğunu söylemem lazım. Sektörün bize ısrarla şunu sorması gerekiyor, ’niçin siz Irak’ta, Azerbaycan’da, Türkmenistan’da kaynakların bol bulunduğu bu ülkelerde yatırım yapmıyorsunuz’ diye bize sorulması lazım. Bazı arkadaşların sorduğu gibi, ’niçin yatırım yapıyorsunuz’ sorusu yerine, ’niçin yatırım yapmıyorsunuz’ diye sorulması lazım."

-"TPAO’NIN YATIRIMLARINI 13,5 KATINA ÇIKARTTIK ARAMA FAALİYETLERİYLE ALAKALI"-

Eğer petrolle doğalgaz 2050 yılına kadar dünyanın en önemli enerji kaynakları arasında bulunacaksa o zaman iki temel hedeflerinin olması gerektiğine dikkati çeken Yıldız, sözlerine şöyle devam etti:

"Ya bunların yerli kaynak haline gelmesiyle alakalı çaba ve gayretlerimizi en son Türk Petrol Yasası’nda olduğu gibi artırmamız veya bunların ithalatıyla alakalı çok iyi şekilde organize olmamız lazım. Biz her ikisini beraber yapıyoruz çünkü ’Türkiye’de petrol var mı’ diye soranlara, ’evet petrol vardır’, ’bu bulacağınız petrol Türkiye’ye yeter mi’ diye soranlara, ’belki yetmeyebilir’ diye cevap veriyoruz ve TPAO’nın yatırımlarını 13,5 katına çıkarttık arama faaliyetleriyle alakalı. O yüzden gerçekçi olacağız, duygulardan arındırılmış bir şekilde son derece akıllı bir politikayı izleyeceğiz. Türkiye’nin enerji politikaları, stratejileri, düzenleme kurumları, bağımsız kuruluşları vardır, politikalar bütün bu silsile yoluyla kanunlar, mevzuatlar, yönetmeliklerle beraber özel sektörün daha fazla pay aldığı bir Türkiye’ye doğru yoluna devam etmektedir. Bundan 11 yıl önce Türkiye’deki özel sektörün payı yüzde 32’lerdeydi, şimdi neredeyse kamunun payı bu oranlarda yani tamamen yer değiştirdiler."

Yıldız, Türkiye’nin genel bütçesine enerji sektörü olarak koydukları katkının çok büyük olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:

"Niçin? Adalet, sağlık, eğitim gibi bütçeler bizim yer almadığımız kadar daha fazla o bütçeden pay almaktadırlar. Bizim özel sektörümüzde uluslararası ve yerli kredi kuruluşlarıyla beraber yapmış oldukları anlaşmalarla inşallah Türkiye’nin büyümesine katkı koymaktadırlar. O yüzden bizler bu yatırımlarımıza devam edeceğiz, anlık olan, siyasi istikrarın kesintiye uğruyormuşçasına olan görüntülerin sürdürülebilir olmadığını, sürekli olmadığını inşallah önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz. Tabi ki siyasetin paylaşacağı konular vardır, siyasetin bütün sektörleri göz önünde bulundurarak yapacağı işler vardır, bunlar ayrı konular ama biz enerji sektörü olarak da bu yatırımlarımıza devam edeceğimizi bu vesileyle belirtmek istiyorum."

-DOĞALGAZ FİYATLARI-

Bakan Yıldız, açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen "Enerji Piyasaları, Gerçekleşmeler ve Beklentiler" konulu özel oturumda ise Türkiye’de 4-5 yıl içerisinde 10 yılını doldurmuş sayaçların değiştirilmesi işlemlerinin bitirilmiş olacağını ifade ederek, "Burada vatandaşımız, sayaçlarının değiştirilmesi ile alakalı herhangi bir ödeme yapmayacak" dedi.

Doğalgaz fiyatları ile ilgili olarak ise Yıldız, şunları söyledi:

"2013 yılı Haziran ayı doğalgaz fiyatları 2008 Kasım ayındaki fiyatlardan daha aşağıdadır. Avrupa Birliği üyesi 27 ülke arasında ülkesine en ucuz doğalgaz götüren ilk 3 ülke arasındayız. Türkiye bu manada uygun bir enerji politikası uygulamaktadır. Bizim doğalgaz arz güvenliği ile ilgili bir sıkıntımız yok ama yeni bağlantılar da yapabiliriz. Kaynak ülkelerini çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Yemen ile bir irtibatımız oldu. Katar ve Türkmenistan ile görüşüyoruz."

Toplantıya, Trabzon Valisi Recep Kızılcık, EPDK Başkanı Hasan Köktaş, Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ve çok sayıda sektör temsilcisi katıldı.

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Menu