Akdeniz Enerji Gözlemevi (OME) Genel Kurulu’nda konuşan Konuk, enerjinin ekonomik kalkınma ve toplulukların refahı için elzem bir konu olduğunu belirterek, "Enerji sistemlerindeki değişiklikler ekonomik ve sosyal kalkınma üzerindeki etkilerini hemen gösteriyor. Enerji her zaman stratejik bir emtia olarak düşünülmüştür ve kamu hizmeti amacıyla enerji arzı da önemli bir konudur. İşte bu nedenle hükümetler, sektör oyuncuları ve bütün ilgili kurumlar kararlarını verirken insanların yaşam tarzını etkilediklerinden gerçekten önemli bir göreve sahip" diye konuştu.
Ekonomik kalınma, büyüme, enerji, iklim değişiklikleri ve çevre konularının birbirleriyle bağlantılı konular olduğunu anlatan Konuk, "Ekonomik büyüme ve giderek artan enerji gereksinimleri üretimlerin ulaştırma sistemlerinin ve depolama artıklarının daha sürdürülebilir hale getirilmesini gerektirmektedir. Alınan kararlar ve seçimler ekonomiye de etki etmektedir. Özellikle maliyetleri karbon ve sera gazı salınımlarına, ekonomik ayak izine, sosyal ve ekonomik kalkınmaya büyük etkileri vardır" ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği’nin önemli bazı belgeler üzerinde çalıştığını ve Akdeniz’deki enerji topluluğunun girişebileceği yatırımlar ya da ortaklıklar üzerinde bazı tekliflerde bulunduğunu hatırlatan Konuk, şunları kaydetti:
"2013 yılında düzenlenmek üzere bir Akdeniz Bakanlar Konseyi planlandı. Bu konsey bu konu üzerinde çalışacak. OME’nin de davet edilmesi, yapılacak olan iş zirvesinde görev alacak olması bizim için büyük bir gelişme. Bu sayede bakanlar düzeyinde enerji konusundaki görüşlerimizi aktarabilme fırsatı bulabileceğimizi düşünüyoruz. Umuyorum bugün ve yarın OME gibi bir platformda bulunarak sadece kendi içimizdeki konuları değil aynı zamanda enerji girişimi ile ilgili diğer potansiyelleri tartışacak fırsat bulacağız ve Akdeniz enerji piyasalarının önde gelen şirketlerinin nasıl işbirliği içinde çalışabileceğini görüşebileceğiz."
Türkiye’deki doğalgaz durumuna değinen Konuk, şuan Türkiye’de sözleşmeler aracılığıyla Rusya, İran ve Azerbaycan vasıtasıyla gaz sağlandığını hatırlattı. Aynı zamanda Cezayir ve Nijerya’dan da sıvılaştırılmış doğalgaz getirildiğini kaydeden Konuk, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu sayede arz araçlarının ve kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve gaz arzı güvenliği ülkemizde sağlanmış olmakta. Bunların yanı sıra Nabucco Projesi, TANAP gibi geliştirilmekte olan ve planlanan bazı uluslararası boru hattı projeleri de söz konusu. Bunlar doğalgazın Avrupa’ya taşınması ve gelecekteki ihtiyaçların karşılanmasını hedefleyen projeler. 2011 ve 2012 yıllarında ’Şah Deniz’ Projesi Etap 2 ile ilgili büyük gelişmeler yaşandı ve Azerbaycan doğalgazının Avrupa’ya taşınmasında büyük ilerlemeler kaydedildi. Şah Deniz’de çıkartılan doğal gaz Türkiye’ye 2007 yılından itibaren gelmekteydi. Şah Deniz Projesi Etap 2 kapsamında 2018’e kadar 16 milyar metre küp doğalgaz üretilecek ve Türkiye üzerinden taşınacaktır. Bu doğalgazın 6 milyar metre küpü Türkiye pazarına, 10 milyar metre küpü de Avrupa pazarına Türkiye üzerinden taşınacak."
OME Başkanı Raafat El Beltagy ise içinden geçilen çağın diyaloğu gerekli kıldığını belirterek, "Hiçbir zaman geleceği kavramak bu kadar zor olmamış, öngörüler geçerliliğini bu kadar çabuk yitirmemişti. Kuzeydeki ağır finansal kriz ile güneydeki sosyo-politik dönüşümün bir araya gelmesi hiç karşı karşıya kalmadığımız bir şeydi. OME, bu dönemin kendi alanındaki etkilerine yönelik ciddi bir rol oynayabilir" tespitinde bulundu.
Beltagy, "Burada aslında daha yakın coğrafi ortamımızda neler yapabileceğimizi, önümüzdeki yakıcı sorunlarla nasıl baş edeceğimizi konuşmak için bir araya geldik. Yeni bir enerji modeline geçiş için bu sorunları çözmek zorundayız" dedi
KAYNAK:Anadolu Ajansı